Devletten ulaşıma 360 milyar dolarlık yatırım

Bakan Bolat, ulaştırma ve lojistik olmadan üretim ve ticaretin gerçekleşemeyeceğini belirterek, "Nasıl ki susuz ve gıdasız bir hayat düşünülemezse, lojistik olmadan da ticaretin sürdürülebilir olması mümkün değildir," ifadelerini kullandı. Dünya ekonomisindeki büyümenin ve yatırım ivmesinin artış göstermesiyle birlikte ticaret hacminin de genişlediğini, bu gelişimin de ancak etkin bir ulaştırma sistemiyle mümkün hale geldiğini belirtti.

“Pandemi Lojistiğin Stratejik Önemini Gözler Önüne Serdi”
Kovid-19 pandemisinin yalnızca bir sağlık kriziyle sınırlı kalmayıp, küresel düzeyde ekonomik ve lojistik krizlere de yol açtığını anımsatan Bolat, bu dönemin özellikle lojistiğin hayati rolünü dünya genelinde daha görünür hale getirdiğini söyledi. “Üretimin bir anlam taşıması için o ürünlerin tüketiciye ulaşması gerekir. Taşınamayan, satılamayan üretimin değeri yoktur, hatta ekonomiye maliyet yükler,” dedi.

“Lojistik, Ekonomik Büyümenin Anahtarıdır”
Son 30-40 yıllık süreçte dünya ekonomisinde en hızlı büyüyen sektörlerden birinin taşımacılık ve lojistik olduğunu ifade eden Bolat, bu alandaki gelişmelerin sadece ürünlerin taşınmasını değil; gümrük politikaları, serbest bölgeler, uluslararası anlaşmalar ve zaman-maliyet dengesini de kapsadığını vurguladı. Kara, deniz, hava ve demiryolu altyapılarının gelişiminin ticaretin önünü açtığını söyledi.

“Doğal Koridorlar ve Jeopolitik Dengenin Önemi”
Konuşmasında dünyanın sahip olduğu stratejik ulaşım koridorlarına da dikkat çeken Bolat, Malakka Boğazı, Süveyş Kanalı, Babülmendep, Çanakkale ve İstanbul Boğazları, Bering Boğazı ile Panama Kanalı gibi doğal geçiş noktalarının küresel ticaretin akışında kritik rol oynadığını ifade etti. Bu bağlamda Kanal İstanbul’un da Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerle ticaret açısından önemli bir yatırım olduğunu vurguladı.

“Koridorlarda Aksama Tüm Dünyayı Sarsıyor”
Bolat, lojistik ağlarda yaşanan her aksamanın küresel ekonomide zincirleme etki yarattığını belirtti. Kovid-19 pandemisi, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Süveyş Kanalı'ndaki tıkanma gibi olayların lojistik koridorların ne kadar hassas ve önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu dile getirdi. “Bu tür krizler, ulaştırma ve lojistik sektörünün dünya ekonomisinin bel kemiği olduğunu net şekilde ortaya koyuyor,” diye konuştu.

“Türkiye, Kıta Bağlantılarının Kavşak Noktasında”
Türkiye’nin jeopolitik konumunun sağladığı avantajlara da değinen Bolat, Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında bir kesişim noktası olan Türkiye’nin küresel lojistik koridorlar açısından büyük potansiyele sahip olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülüğünde son 22 yılda ulaştırma ve altyapı projelerine yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım yapıldığını aktaran Bolat, bu yatırımların büyük ölçüde kamu-özel iş birliği modelleriyle finanse edildiğine dikkat çekti.

“Ulaştırma ve Ticaret, Türkiye Yüzyılı’nın Temel Taşlarıdır”
Konuşmasının sonunda, Türkiye Yüzyılı vizyonunda ulaştırma ve lojistiğin stratejik öneme sahip olduğunu belirten Bolat, "Ticaretin ve lojistiğin yüzyılındayız. Komşu ülkelerle iş birliğimizi geliştirmek, sorunları ortak akılla çözmek temel önceliklerimiz arasında yer alıyor," ifadelerini kullandı.