Op. Dr. Mehmet Gül'den duygusal veda
Adıyaman'da 13 yıl boyunca Özel Park Hospital hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Mehmet Gül, sosyal medya hesabından yaptığı duygusal paylaşımla Adıyaman'a veda etti.
6 Şubat Kahramanmaraş Depremi sonrası Adıyaman’dan ve hastaneden ayrılmayan Op. Dr. Mehmet Gül, kendisi gibi birkaç doktorla Adıyaman halkına ve depremde yaralanan vatandaşlara ve kendi branşıyla ilgili hastalara hizmet vererek büyük takdir topladı.
Annesinin rahatsızlığı nedeniyle memleketi Antalya’nın Manavgat ilçesinde dönmek zorunda kalan Koca yürekli doktor Op. Dr. Mehmet Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla sevenlerini duygulandırdı.
İşte Op. Dr. Mehmet Gül’ün o duygusal paylaşımı:
Bir Adıyaman Hikâyesi
“İki yıl kalır, sonra dönerim” diye yola çıkmıştım… 13 yıl geçti. Bu dönem, sadece bir zaman dilimi değil; hayatımın en özel, en derin izler bırakan duraklarından biri oldu.
Burası mesleğimi icra ederken anne olan nice kadının sevincine, binlerce bebeğin dünyaya gözlerini açışına tanıklık ettiğim, birçok kadının sorunlarını birlikte göğüsleyip sevinçlerini çoğalttığımız bir yuvaya dönüştü.
Takip ettiğim her gebe, kucağına bebek alan her anne, gözümde büyüyen her çocuk; hepsi ayrı bir iz bıraktı.
Bu topraklarda, sadece mesleğimi yapmadım; dostluklar kurdum, toplumun her kesiminden çok değerli arkadaşlar edindim.
Bu şehirde çocuklarım büyüdü. Küçüğü burada doğdu, ilk emeklemelerine, ilk kelimelerine, hepsinin arkadaşlarına, eğitimlerine, sevinçlerine ve üzüntülerine burada şahit olduk.
Adıyaman’da büyüyen sadece evlatlarım olmadı; ben de burada büyüdüm, olgunlaştım, insanın kalbine dokunmanın ne denli kıymetli olduğunu öğrendim.
Tüm Adıyaman ailesi ile birlikte depremi yaşadık. Bu zor zamanlarda burayı terketmeyişimiz; insanların acısını paylaşmak, yaralarını sarmalarına yardımcı olmak, azalan ailelerle yeniden doğmak, ölümlerle küçülen hayatın anlamını tekrar derinleştirmek amacıyla Adıyaman’a olan sevgi ve vefamıza denk düşmüştü.
Beraber çalıştığım tüm mesai arkadaşlarım, yöneticilerim, her biriniz bu yolculuğun eşsiz parçaları oldunuz. Sizlerle birlikte çalışmak, birlikte üretmek benim için büyük bir onurdu.
Bu hikâyeyi tek başıma yazmadım…
En büyük destekçim, hayat yolculuğumdaki en kıymetli yoldaşım sevgili eşim ve bana hayatın en güzel anlamlarını öğreten canım evlatlarım…
Bu hikâye, hep birlikte yazdığımız bir aile hikayesiydi…
Yıllarımı birlikte geçirdiğim tüm dostlarım, arkadaşlarım, hastalarım, bebeklerim…
İyi ki yollarımız kesişti.
İyi ki bu şehrin bir parçası oldum.
Her şey için, kalpten bir teşekkürü size borç bilirim.
Ama Latin yazar Gabriel Garcia Marquezin dediği gibi ”bitti diye üzülmüyorum yaşandı diye seviniyorum”
Şimdi veda vakti…
Kolay değil
Hakkınızı helal edin.
Sevgiyle, saygıyla, minnetle…
Bakmadan Geçme





